Sakarya Gazetesi Köşe Yazıları

FELSEFE ve CUMHURİYET AYDINLANMASI

Bu güne dek toplumların gelişimi ve uygarlık düzeyleri “adil gelir dağılımına“, “endüstri devrimini” geçirip geçirmediklerine, “işçi – burjuvazi sınıf çatışmasını” yaşayıp yaşamadıklarına ve en çok da toplumu oluşturan bireylerin “ortalama eğitim düzeyine” bağlı olduğunu okuyup dinlemişizdir.  Olaya yeni bir pencereden bakıp, eğitim olgusunun içini biraz daha açarak,   toplumun uygarlık düzeyinin, o ülkede ki eğitimin “felsefeye” verdiği önemle ölçülebileceğini söylemek istiyorum. Yani uygar ve aydın bir toplum yaratmanın bir yolu da o toplumun “Felsefeye ve  Eğitimine” verdiği önemden geçtiğini düşünüyorum.

Ülkemizde bireylerin eğitim seviyesinin ortalama  ilk okul 4. sınıf düzeyinde olmasının yanı sıra eğitim içeriğinin de ne denli kof ve yararsız olduğu uzmanlarca da bilinmektedir. Bu nedenle eğitim sistemimiz yaz boz tahtasına dönüşmekte, sanki olumlu bir katkı yapmak isteniyormuş gibi, her yıl yeniden değiştirilmekte ve yapılandırılmaktadır. Acaba bu içi boşluk egemen güçler ve siyasi erk tarafından bilerek mi oluşturulmaktadır. Felsefe de eğitimin içeriğinden bilerek mi dışlanmaktadır? Lise düzeyinde Felsefe derslerine ciddi şekilde önem verilse, toplumun evrim geçireceği ve dönüşeceği iddia edilemez ancak büyük ilerlemeler kaydedeceği söylenebilir. Egemenler “felsefeyi” kendine karşıt, iktidarlarını sarsmaya yönelik bir bilimsel – entelektüel güç olarak görüp, gelişip  filizlenmesine engel mi olmak istemektedirler?..

Eğitim sorunu genel olarak tüm Orta Doğu ülkelerini kapsayan din temelli muhafazakar- Otoriter  “Yeni  Ortaçağ” rüzgarının dinmesiyle son bulabilir. Dolayısı ile Orta Doğuda  akla dayalı bir “aydınlanma” hareketine şiddetle ihtiyaç vardır. İlk ışıkları Tunus‘ta görülen bu aydınlanmanın tüm Orta Doğuyu etkilemesi sonrası toplumlar nefes alacak, sorgulama esaslı düşünme ve özgürlük meltemi insanlığı saracaktır. Türkiye bu aydınlanmanın daha kısa sürede gerçekleşebileceği bir iklimdedir. Nede olsa geçmişinde bir “Cumhuriyet Aydınlanması” yaşanmışlığı vardır ki, hiç bir Orta Doğu ülkesi bundan nasibini almamıştır. Aslında bizler bu nedenle güneydeki diğer komşularımızdan bir adım daha öndeyiz ve bu şansı mutlaka değerlendirmeliyiz…

Günün sözü: Fikirlerimiz, içinde yaşadığımız toplumların zorunlu sonuçlarıdır… Helvetius

Standart

Yorum bırakın