Sakarya Gazetesi Köşe Yazıları

ULUĞ NUTKU

Prof. Dr. Uluğ Nutku (1935-2014)  Robert Kolej ve İ.Ü Felsefe Bölümü mezunu olan UTKU2nun uzmanlık alanı Felsefi Antropoloji idi.

Prof. Dr. Uluğ Nutku (1935-2014)
Robert Kolej ve İ.Ü Felsefe Bölümü mezunu olan UTKU’nun uzmanlık alanı Felsefi Antropoloji idi.

Türkiye’nin önde gelen felsefecilerinden, hocaların hocası, bilge kişiliği ve tevazusu ile onu tanıyanların gönüllerinde unutulmayacak yerini almış, felsefe ile uğraşanların “o gerçek bir filozof” dedikleri, sevgili Prof. Dr. Uluğ Nutku(1935) hocamızı kaybettik. Her ölüm elbet erkendir, hele sevenlerine… Ancak böylesi değerleri yitirmek insanlık adına daha bir üzüyor, biraz daha dinleseydik onu, daha çok dokunabilseydik ona, azıcık daha huzur bulabilseydik yanında dedirtiyor…

Uluğ Nutku’nun geçen yıl “Assos’ta Felsefe” etkinliğindeki  konuşmasının ses kaydı mevcut bende. You tube’ da görüntülüsü var, isteyen tüm konuşmayı izleyebilir. Ancak ben Tanrı İnancı ve Felsefebaşlıklı konuşmasının “gerçek dindarlığı” tarif ederek bitirdiği son bölümünü sizlerle paylaşmak istiyorum.. Gerçek dindarlığın tanımını hiç bu kadar zarif, naif ve edebi sarmal içinde dinlememişsinizdir.

“…Öğrencilerimle, genç arkadaşlarımla din konusunda konuştuğumda onları incitmemeye çalışarak şunları söylerdim: Sizin kuşağınızın talihsizliği dindar kişiye hiç rastlamamış olmanızdır. Hiç  karşılaşmadınız, hiç tanışmadınız. Onun nesli tükendi yarım yüz yıl kadar önce… Siyasal iktidarlar din simsarlığına başlayınca onun hayat damarları kurumuş oldu. Belki tek tük bir yerlerde rastlanır ama o kendini göstermez. Çünkü kendisini göstermek dindarlığına aykırıdır. Kibirlenme, haset, hırs ve en önemlisi bir başkasını kendisi gibi olmaya zorlama dindar kişinin tavrında yoktur. O inşallahlarla, maşallahlarla nefes tüketmez. İnsanlar arası çıkan çatışmalara makul çözümler arar, çatışma konusunu ayrıntılı bilmese bile anlaşmayı sağlayacak tavrı bildiğinden ölçüyü bulur ve gösterir. Çocukları karşısına oturtup dua ezberletmez, onları doğayla tanıştırır. Çocukları erkenden bostana götürür, kulaklarını karpuzlara dayamalarını söyler. Karpuzların nasıl çatırdayarak büyüdüklerini öğretir. Onun için duyuların düzeni ile aklın düzeni birdir. Cennet bu dünyadan ötede bir yerde değil aranızdadır

Evet, siyasetin kendine göre yapılandırdığı ve şekillendirdiği inanç sisteminden sıyrılıp, kafayı kaldırabilirseniz eğer, çevrenize bir bakının, gerçekten böyle “dindar” insanlar varsa hala, onlara sıkı sıkı sarılın, bırakmayın… Sevin onları, insanı sever gibi sevin…

Günün sözü: Hayat iki şekilde yaşanır: Ya hiç mucize yokmuş gibi yada her şey birer mucizeymiş gibi… Albert Einstein

Standart

Yorum bırakın